![]() |
![]() |
||||||
![]() |
|||||||
|
Arama sonuçları: "ba" deyimiyle ilgili toplam 2549 kelime bulundu, fakat sonuçlar 300 adet ile sınırlandırıldı. Daha kesin sonuçlar için aranacak kelime(leri)nizi gözden geçirin. |
|||
Abbas |
|
||
Abbasî | Resul-i Ekrem'in (A. S.M.) amcası Hz. Abbas'ın neslinden gelen veya aynı sülâleden gelenlerin kurdukları devlete mensup olan. | ||
Abdullah İbn-i Abbas (r.a) | Ashab-ı Kiram'ın fakih ve müctehidlerindendir. Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) amcasının oğludur. Ashâb-ı Kirâm arasında mümtaz bir mevki'e hâizdir. Sahih-i Buhari'de mezkûr olduğu üzere Resul-i Ekrem (A.S.M.), Abdullah hakkında: "İlâhi onu dinde fakih kıl ve kitabını ona öğret!" diye dua buyurmuştu. Bu âli duaya mazhariyetinden dolayı zamanın en bilgin şahsiyeti olmuştu. Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) hadislerini ezberlemekte, tefsir, hadis, fıkıh ve ferâiz gibi yüksek ilimlerde eşsizdir. Hz. Ömer ve Osman'ın (Radiyallahü anhüma) hilâfetleri zamanında müftülük vazifesini ifâ ediyordu. Kur'anın tefsirindeki müstesna kudretinden dolayı Habr-ül-ümme, Tercemân-ül-Kur'an, Sultan-ül-Müfessirin gibi yüksek lâkablarla Ashab ve Tabiin arasında şöhret buldu. 1640 hadis rivâyet etmiştir. Hicretin 68. yılında 70 yaşında olduğu hâlde Tâif'de ebedî hayata kavuşmuştur. (R.A.) | ||
Acâib-i Seb'a-i Âlem | Dünyanın yedi tane şaşılacak, acaib şeyi. (Çin seddi bunlardan biridir.) | ||
Acaibat | Normale zıt şeyler. Acâib şeyler. | ||
Adem-âbâd | Farsça Yokluk. Yokluk alemi. |
||
Adem-i Basiret | Basiretsizlik, görüşsüzlük. | ||
Adem-i Mübâlât | Dikkatsizlik. | ||
Agba |
|
||
Ağtabaka | Tıb: Görme sinirlerinin göz yuvarlağı içinde dağılmasından meydana gelen zar. | ||
Ahba | (Haba. C.) Saray adamları. | ||
Ahbab | Dost. Sevilen dostlar. Sevilenler. Ehibbâ, muhibler. | ||
Ahbar | (Haber. C.) Haberler. (Bak: Haber-İhbar) | ||
Ahbar | (Bak: Ehbâr) | ||
Ahbâr-ı Gayb | Bizce bilinmeyen gayb âlemlerine ve geleceğe dâir haberler. (... Hem de musibetlerin vakti muayyen olsa idi; musibet, başına gelen adam, musibetin intizarında o gelen musibetin belki on mislinden ziyade mânevi bir musibet -o intizardan- çekmemesi için, hikmet ve rahmet-i İlâhiyye tarafından gizli, perdeli bırakılmış. Ve ekser hâdisât-ı kevniyye-i gaybiyye böyle hikmetleri bulunduğundandır ki, gaibden haber vermek yasak edilmiş. $ düsturuna karşı hürmetsizlik ve itaatsizlik etmemek içindir ki, medar-ı teklif ve hakaik-i imaniyeden başka olan umur-u gaybiyyeden izn-i Rabbâni ile haber verenler dahi, yalnız, işaret suretinde perdeli ve kapalı ihbâr etmişler. Hatta "Tevrat" ve "İncil" ve "Zebur" da Peygamberimiz hakkında gelen müjdeler ve haberler dahi bir derece perdeli ve kapalı gelmiş ki, o kitabların bir kısım tabileri te'vil edip iman etmediler. Fakat itikad-ı imâniyyeye giren mes'eleleri tasrih ile ve tekrar ile ihbar etmek ve açık bir surette tebliğ etmek hikmet-i teklifin muktezası olduğundan, Kur'ân-ı Mu'ciz-ül Beyan ve Tercümân-ı Zişanı (A.S.M.) umur-u uhreviyeden tafsilen ve hâdisât-ı istikbâliye-i dünyeviyeden icmâlen haber vermişler. Ş.) | ||
Ahbarî | Rivayetçi, rivayet eden kişi. | ||
Ahbas |
|
||
Ahbaz | (Hubz. C.) Ekmekler. | ||
Ahen-rübâ | Farsça Demiri kapan, mıknatıs. |
||
Ahibba | Dostlar, arkadaşlar. (Bak: Habib) | ||
Ahkar-ul İbâd | Kulların en hakiri. | ||
Ahlat-ı Erbaa | İnsan vücudunda varlığı kabul edilen dört unsur veya üsareler. | ||
Ahter-i Dünbâle-dar | Kuyruklu yıldız. | ||
Akheban | Farsça L, câmus. |
||
Âkilet-ül Ekbâd |
|
||
Akl-ı Bâliğ | Yetişmiş genç. Erginlik hâli. Onbeşini doldurmuş genç. | ||
Akraba | Aralarında soyca, nesebce yakınlık olanlar. Yakınlar. | ||
Akriba | (Bak: Akraba) | ||
Akruban | Erkek akrep. | ||
Aksam-ı Seb'a |
|
||
|
osmanlicaturkce.com - © 2007-2022 - iletişim |